Перевод: с арабского на турецкий

с турецкого на арабский

yemek yeme

См. также в других словарях:

  • yemek — 1. is., ği 1) Yemek yeme, karın doyurma işi Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni. N. Cumalı 2) Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam 3) Günün belli saatlerinde yenilen besin Yemek ya kahvaltıda ya da yemekte yenir. Arada bir …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yeme — is. 1) Yemek işi Herkes yemeye ekmek bulamazken onlar rahat geçiniyorlardı. M. Ş. Esendal 2) Yiyecek Bu ay yeme masrafımız çok oldu. Birleşik Sözler yeme içme …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yemek takımı — is. Sofrada yeme ve içme için kullanılan tabak, bardak, tuzluk vb.nden oluşan takım, servis takımı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • EKL — Yemek yeme …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • mide — anat., Ar. miˁde 1) Omurgalılarda, sindirim sisteminin, yemek borusu ile onikiparmak bağırsağı arasında besinlerin sindirime hazır duruma getirildiği omurgasız hayvanlarda sindirim kanalının bu bölgeye karşılık olan parçası 2) mec. Karın, karın… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • acıkmak — nsz Yemek yeme gereksinimi duymak Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller acıkan doymam, susayan kanmam sanır acıkan ne olsa yer, acıyan ne olsa söyler acıkmış kudurmuştan beterdir …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağaç mobilya — is. Oturma, yemek yeme, çalışma, yatma vb. işlerin yapılmasında kolaylık ve rahatlık sağlayan, parçalarının büyük çoğunluğu masif, lifli, yongalı ve tabakalı ağaç malzemeden yapılan, taşınabilir veya sabit olarak kullanılan eşya …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aşırı besi — is. Olağanüstü nicelikte yemek yeme veya yedirme …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • beslenme saati — is. Anaokulu, ilköğretim okulu vb. eğitim kurumlarında yemek yeme zamanı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • habbe — is., esk., Ar. ḥabbe 1) Tahıl tanesi, evin 2) Su kabarcığı 3) tiy. Orta oyunundaki tiplerin yemek yeme anlamında kullandığı söz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hıçkırık — is., ğı 1) Çok yemek yeme veya sinirsel bir nedenle ve istemsiz olarak diyafram kasının kasılmasıyla hava akciğerlere geçerken boğazdan çıkan ve düzgün aralıklarla tekrarlanan ses Heyecandan bir çocuk gibi hıçkırıklarla sarsılıyordu. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»